kendi halinde biri olacakken delirmek

delirmek diil de sanki, delirtilmek..


yani kızın teki kendi kurduğu şizofren dünyasında olur olmaz şeylere inanıp kendi kompleksleri ve paranoyaklıklarıyla kurduğu senaryolarda sizi başrole oturtuyorsa bile, 'tamam' diyebiliyor insan kendine.. 'boşver'. ama kalkıp bunu 2 sene boyunca düzenli aralıklarla ortaya çıkarıp sorun yaratmaya çalışıyorsa en sakin insan bile çileden çıkabiliyor artık.. ne gerek var aslında dimi? niye takıyorsun?

ama benim oturduğum masada, benim arkadaşlarımın yanında hiç kimse kendisiyle muhabbet etmezken ve biz kendi aramızda şakalaşırken 'andromeda'nın burda yavşamadığı insan mı var' diye laf atıyorsa; ben yine konuyu kapatmaya çalışıp susabilirim. herkes kapatmaya çalışır, çünkü ondan başka hiç kimse onun gibi davranamaz orda, 'yürü git lan gerizekalı' demez ona, içinden geçirir ancak. herkes tarafından alttan alınırken benim hakkımda atıp tutup 'ya bi saniye dinler misin' dediğimde 'sen benim muhattabım diilsin' diyemez işte. lan o zaman niye bana laf atıyorsun dimi ama. ben bi' süre daha alttan alabilirim yine de, ama 'rahatsız oluyorsan siktirir gidersin' dediğimde ağız dalaşını ben yaratmış olmam işte. sonra hala uzatıyorsa sevgilisi alsın götürsün diye beklerim. 'ben hep günü kurtarmaya çalıştım, uzun vadede agzıma sıçıldı' diye dert yandığı için bikaç ay önce, beklerim; yoksa kendisi üç sene önce bana aşık olduğu için diil. üç sene öncesinin ne demek olduğunu biliyorum ben çünkü, bilmeyen sevgilisiyle uğraşmak da ona düşer bana göre. ayrıca bana ne yani, dayanamadığın biri varsa çekip gidersin normal olarak. gidip geri gelmek de ne? bu kadar şeyden sonra olay çıkartmaya gelmemiştim aslında ben safsatası ne. ben birisine 'istemiyosan siktirir gidersin'den daha ağır bi' şey söyleyemem. bunu bile ilk kez söyledim hayatımda. ben birisiyle kavga edemem, canını yakamam. şaka olsun diye saçını çekerim en fazla. her şeye rağmen üzerime geliyorsa olay çıkartmak istediğine emin etmiştir beni artık. kalkıp benim üç katım bi' adam bi' gün önce benimle konuşurken sevgilisinin korkusundan benimle konuşamayıp üstüne bi' de bana dönüp 'senin ağzını burnunu kırarım' diyebiliyorsa, benim de sabrım taşar artık. bi' kez daha susup konuşmaya çalışabilirim, yokmuşum gibi davranmaya kalkıp benimle alay etmeye başlarsa elimdeki birayı kafasından aşağıya boşaltırım o zaman işte.

ve ben bunu yapana kadar yanındaki 1.85 boyunda 105 kilo adam sevgilisini çoktan alıp götürmediyse, üstelik bi' de birlikte bana saldırırlarsa o zaman allah belasını versin onların diyebilirim en içten halimle. bugüne kadar birine duydugu sinir en fazla bikaç saat, en olmadı bi' gün sürmüş birisiyken olayın üzerinden 3-4 gün geçmesine rağmen en ufak bi' rahatlama hissedemiyorsam ölmesini istememde bi' sorun yok bence. -nefret etmek böyle bi' şeymiş meğer, gözünün önünde araba çarpsa üzülmezsin diye düşünüyormuşsun.-

hani bu kadar olayın üzerine o ayı gibi herif bana 'sen orda benim arkamı kollamalıydın' ya da 'ben senin yakana yapıştım refleksle, sen ne kapanıyosun?' diyebiliyorsa ve ben gidip kafasını kesmiyorsam bu yine benim özümde sakin bi' insan olmamdandır. he bi' de passiflora sağolsun.


ps: geçti, merak etmeyin :) yine, umursayamıyorum :)

0 kez ağzı olan konuşmuş: